Yıllar önce sosyal psikoloji dersine ilk kez girip bu alanla tanıştığımda, kariyerimi bu alanda ilerletmek istediğime hemen karar vermiştim. Fakat etrafımdaki herkes o kadar klinik psikolog (ya da olmaya hevesli), o kadar hastalık odaklıydı ki bir şeyler danışabileceğim ya da birlikte yol alabileceğim insan sayısı çok azdı. Sosyal psikoloji alanında çalışan birkaç kişiyle konuştuğumda da aradığım sorulara cevap bulamıyordum ve kafamda yerine oturmayan birçok mesele, cevaplanmayan birçok soru kalıyordu. Sonuç olarak, el yordamıyla ve kendi kendime yol almaya başladım bu alanda. Aradan yıllar geçip de benimle aynı durumda olabilecekler için bir sosyal psikoloji okuma ve tartışma kulübü kurmaya karar verdiğimde, fazla bir ilgi beklemiyordum ama başvurular her açıdan beni çok şaşırttı. Yalnızca birkaç hafta içerisinde yüze yakın öğrenciden başvuru aldım kulüp için, üstelik bu öğrencilerin çoğu yurt içinde ve dışında birçok sosyal psikoloji laboratuvarında çalışmalara katılmış ve bu alanda kendını geliştirmeye çoktan başlamışlardı. Öğrencileri seçmek gerçekten çok zordu. Türkiye’de sosyal psikolojiye olan ilginin gittikçe artıyor olması, bu alanın her geçen gün öneminin biraz daha anlaşılıyor olması ve sosyal psikoloji uzmanlarının hem kalitesinin hem de sayısının artması çok umut verici! Kendi hayat çizgim üzerinden yaptığım bu küçücük gözlem, hiçbir bilimsel veri tarafından desteklenmese de beni mutlu etmeye yetiyor!